İşitme Kaybına Bağlı Dil Ve Konuşma Bozuklukları

İşitme kaybı, insanlarda sıklıkla görülen bir duyusal bozukluktur ve çocukların iletişim, akademik, sosyal, bilişsel ve motor gelişiminde önemli bir rol oynar. İşitme duyusunun yitimi, bu gelişim alanlarında bazı farklılıklara neden olabilir. Özellikle işitme kaybı olan çocukların dil ve konuşma becerileri en çok etkilenir. Dil ve konuşma gelişimi için sağlıklı işitme duyusuna sahip olmak büyük önem taşır.

İşitme duyusu, çocuk anne karnındayken 20 haftalıkken başlar. Normal gelişim gösteren bir çocuk dünyaya geldiğinde işitme deneyimini kazanmış olur. Ancak işitme kaybı, hastalıklar ve çevresel etkenler dil ve konuşma öğrenimini zorlaştırabilir.

İşitme kaybına bağlı dil ve konuşma sorunları, işitme kaybının türü, derecesi, cihazlandırma ve cihaz kullanım süresi, tanılanma yaşı, koklear implant kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir.

İşitme kaybının sınıflandırılması şu şekilde yapılabilir:

  • Şiddete göre: Hafif, Orta, Orta ileri, İleri ve Çok ileri
  • Ortaya çıkış zamanına göre: Prenatal, Perinatal, Postnatal (Doğumsal)
  • Konuşmanın edinilmesiyle ilişkili olarak: Prelingual, Perilingual, Postlingual.
  • Patolojinin yerleştiği bölgeye göre: İletim, Sensörinöral, Mikst, Santral, Fonksiyonel

Yenidoğan döneminde işitme kaybı olan bir bebek, normal gelişimi olan bir bebeğe kadar yaklaşık 9 ay boyunca benzer dil gelişimi gösterebilir ve doğal sesleri çıkarabilir. Ancak bu dönemden sonra işitsel girdi olmaması (kendi sesini ve çevreden gelen sesleri duyamama) dil gelişiminde geriliklere yol açabilir.

İşitme kaybı olan çocuklarda ünlü ve ünsüzlerin üretiminde bozukluklar, seslerin yanlış kullanımı veya atlanması, vurgu sorunları, konuşma gecikmeleri gibi dil ve konuşma sorunları ortaya çıkabilir.

İşitme kaybının erken tanınması, cihazlandırma ve uygun rehabilitasyon eğitimine yönlendirme büyük önem taşır. İşitme kaybının çocuğun konuşma, dil ve diğer gelişim alanlarını olumsuz etkileyebileceği için erken dönemde fark edilmesi ve tanılanması önemlidir. Erken tanı, çocuğun normal gelişimi ve kişisel başarısı açısından önemli bir rol oynar, çünkü bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimin temeli dil gelişimine dayanır.

Eğitimde başarı için en önemli faktör, erken tanılanan çocuğun erken dönemde rehabilitasyon sürecine başlamasıdır. Bebeklerde işitsel sinir sistemi, zamanla akustik uyaranlara bağlı olarak gelişir. Bu olumsuzluğun giderilmesi, işitsel uyaranın kritik dil gelişimi döneminde sağlanmasıyla gerçekleşir.

İşitme kaybı olan bir bebekte başarı sağlamak için, bir ay içinde tanının konulması, üç ay içinde detaylı odyolojik değerlendirme yapılması ve altı ay içinde uygun cihazlandırma ile işitsel rehabilitasyona başlanması gerekmektedir.

Tags

Leave a comment

Hemen Ara